2/06/2015

Retro ile Mutluluk



   Anın tadını çıkarmak yerine geçmişin kalıntılarıyla geleceğe sürükleniyoruz. Davranışlarımız, alışkanlıklarımız, hayata bakış açımız geçmişimizin birer mirası. Neden geçmişi özleriz? Zaman; fikri, olayları ve inancı kutsar. Zaman geçtikçe geçmiş sırlanır, değerlenir. Değerin değerlenme süreci, ilgiyi arttırır. Bizler unutkan varlıklarız. Maziden kalan mutluluk kırıntılarıyla tatmin oluyor; geleceğin zorluklarına, anın hüznüne onlarla tutunuyoruz. Eski mutluluklarımızın üzerine yenisini koyamayınca maziye takılıp kalıyoruz. Eskilerle teselli buluyor, andan uzaklaşıyoruz. Bu yüzden, eskilerimizi atmaya bile kıyamıyoruz.


   Geçmişe özlem bizi nasıl yönlendiriyor? Pikap alıyoruz, eski müziklere dönüş yaparak geçmişi yad ediyoruz. Popülariteyle maziyi harmanlayarak Iphone’nun kulaklığını ahizeli tercih ediyoruz. Markete girdiğimizde; Cino, patlayan şeker ve leblebi tozu görünce çılgına dönüp rafları alaşağı ediyoruz. Eski şarkıların yerini, yeni popüler müzikler tutmuyor haliyle. O anlamlı sözleri, duyguları, yaşanmışlıkları vermiyor zamanın popülerliği. Yüksek bel modası, gençlik çılgınlığımıza uzandıkça yıllanışımızı hüzünle anıyoruz. Al Yazmalım tişörtlerine bakıp “Nerede eski sevdalar” diye hayıflanıyoruz. Geçmişin sahipliğiyle geleceğin üveyliğini kıyaslıyoruz. Pazarlama sektörü de bundan ‘retro pazarlama’ adıyla epey kazanç sağlıyor. (Retro pazarlama, anı haline gelmiş algıları marka ile birleştirerek, müşteri ile benzer hislere sahip bir marka olduğunu gösterme yöntemidir. Örneğin; Coca-Cola’nın eski cam şişesini ısıtıp önümüze koyması, Arçelik’in 50.yılına özel renkli eski buzdolaplarını üretmesi gibi…) Bir diğer ifadeyle, anılarımızdan prim elde ediyorlar. Geleceğe mutluluk vaat etmiyorlar da geçmişin kırıntılarıyla idareyi öğretiyorlar. Biz maziye, onlar paramıza hasret. Sonuç olarak, onlar özlemlerimizi satıyor biz de hatıralarımızı satın alıyoruz.


   “Nostalji satar, gelecek uçar.” Geleceğin belirsizliğini geçmiş tatminlerimizle inşa etmeye devam ediyoruz.



Başak ULUSOY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder