5/06/2014

İhtiyaçlar Hiyerarşisi Değişiyor Mu?

Maslow bugün yaşasaydı hiyerarşiyi böyle çizerdi.
                                         

  İnsanların istekleri, alışkanlıkları, konuşmaları, ilgileri ve hatta uyanma şekilleri bile gün geçtikçe değişiyor. Hangimiz uyanır uyanmaz kahvaltı hazırlamaya girişiyoruz? Çoğu insan, uykusunu açmak için kahve… Hayır, insanlar artık sosyal medyayı kullanıyor! Akşam onda girilen yatakta bire doğru anca gözümüzü kapatıyoruz. “Daha fazla Facebook, daha fazla Twitter” diyerek sosyal medyanın kökünü kuruttuk. Uyanır uyanmaz kendimizi bulduğumuz tek yer; sosyal mecralar. Elimizde olsa çapaklarımızı da applicationlarla yok edeceğiz.
  Facebook hesabınızın hacklendiğini düşünün. Dünya başınıza yıkılır, değil mi? Güvenliğinizin tehdit altına alındığını düşünür, korku dolu saatler geçirirsiniz; fakat esas tutsağın zihniniz olduğunu bir türlü fark etmezsiniz. Reel yaşamda bedeni ele geçirilen kişi; “Bırakın, ölmek istemiyorum.” diye haykırırken; hesabı hacklenen kişi: “Sanal benliğimi öldürmeyin, hayattan kopmak istemiyorum.” der. Her ikisi de neredeyse eşit birer cinayet olarak algılanır!
 Arkadaşlarımızla buluşma ayarladık. Kafeye gittik.
-          ”Wifi var mı?”
-          “Var efendim, az pişmiş mi istersiniz, çok pişmiş mi?”
  Önce menü sorulur! E tabi, hayata bağlanmak lazım önce. İkinci aşama, 'check in' mevzusu. Eğer bulunduğumuz yeri belirtmezsek hayaletlerimiz dolaşır orada. Check in tamamlandıysa, bedenin de ruhunla bütünleşmiş olur. Arkadaşlar sohbete girer:
“Geçen bir tweet okudum, çok iyiydi.”
“Ayşe Facebook’tan bir fotoğraf paylaşmış gördünüz mü?”
Eee hayat nasıl?
 “Çok dijital.” E tabi, biz de sanal benlikleri eleştirmek için buluşuyoruz ne de olsa. Mobil ekranlara hipnotize oluyoruz. Ne çevremizdeki yüzleri görebiliyor ne de ayırt edebiliyoruz. Hafızamızda yer eden şeyler; okuduğumuz tweetler, Facebook paylaşımları, kimin nerede olduğu vs. Sonuç: “Hadi kafeye gidip telefonlarımızla oynayalım!”

  Ailemizle ne kadar zaman geçiriyoruz? Günde iki saat? Bir saat? Yarım saat? Geçen gün, elektrikler kesildi, sohbetimiz açıldı. Ailemle iki saat sohbet edebildik. Meğer babamın beyazları artmış, annem beş kilo vermiş ve koltuklar değişmiş!
  Twitter’da bini aşan takipçin mi var? Reel hayatta olmadığın kadar değerli ve sıra dışısın. Çünkü orada paylaşımlarının beğeni sayısına ve takipçi sayına göre değer görüyorsun. Bu yalan dünya tatlı geliyor, kopmak istemiyorsun.
  Kendini hangi hayatta gerçekleştiriyorsun? Sanal mı reel mi? İnsanlar, nerede takdir edilirse orada tatmin olur, başarıyı hisseder. Dijital dünya kollarını açtı, seni teselli etmeyi bekliyor. Wifi, ihtiyaçlar hiyerarşisine sızan bir hipnoz makinesi!
  Öyleyse hep bir ağızdan: "Vayfayla bağlan hayata, hayata bağlan vayfayla.”

Başak ULUSOY
05.05.2014

Eskişehir YeniGün Gazetesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder